EĞİTİMDE SUÇLU FRANCHİSİNG DEĞİL- Milliyet-01.09.2019-s15

BİL Kolejleri Kurucu Başkanı ve UFRAD Franchising Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, son günlerde bazı özel okulların kapılarına kilit vurması ve özel okullarda franchise sistemi konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sorunun temelinde okul sahiplerinin kazançlarını eğitim yerine farklı iş kollarında değerlendirmelerinden kaynaklandığını belirten Doç. Dr. Aydın, “Bugün yaşananlara bakarak suçlu arayacaksak eğer, franchising sistemine değil de eğitimden kazandıklarını, çok farklı alanlarda değerlendiren ve bu yatırımları yüzünden zor durumda kalan yatırımcılara bakmak lazım” dedi.

Özel okulların eğitim sektöründeki payının yüzde 20’lere dayandığını hatırlatan Aydın, “Türkiye’de binlerce özel okul var. Bunun içinde sorunlu olan kurumlar bir elin parmaklarını geçmez. Dolayısıyla birkaç kurum sorun yaşadı, yanlış yaptı diye bütün bir camiayı ve sistemi suçlamak özel okul sektörüne büyük bir haksızlık olur. Zira bu tip sorunlar salt özel okul sektöründe değil, bütün sektörlerde yaşanabilir. Kurumlar üzerlerine düşen vazifeleri layıkıyla yerine getirirse zaten böyle sorunlar yaşanmaz” diye konuştu.

ÜNİVERSİTELERİMİZİN STANDARDI YÜKSELTİLMELİ-Ekovitrin-01.09.2019-s.31-32-33

Doç. Dr. Mustafa Aydın “ÜNİVERSİTELERİMİZİN STANDARDI YÜKSELTİLMELİ” dedi.

“Üniversite olmak için dünyanın belirlemiş olduğu asgari şartlar var. Fiziki mekan, öğretim elemanı, altyapı, sosyal şartlar, yurtlar gibi. Bunların sağlanması gerekiyor. Sırf üniversite açmak için üniversite kurarsanız, öğrenciye de halka da akademik personele de ihanet etmiş olursunuz.”

İstanbul Aydın Üniversitesi, ArGe konusunda epeyce mesafe kaydetti. Laboratuvar altyapımız tamamlanmış durumda. Ne yaparsanız yapın yarından sonrasım hedefleyemiyorsanız yaptığınızın hiçbir anlamı yok. Yarından sonrasını hedeflemek çok önemli. İstanbul Aydın Üniversitesi yarından sonrasım bile hedefleyen bir kurum. Asırlar sonra da var olacak bir üniversitenin temellerini atmaya çalışıyoruz.

? Türkiye’de vakıf üniversitelerinin sayısı oldukça arttı. Siz eğitime ömrünü adamış vizyoner bir eğitimci olarak bu konuda düşünceleriniz nelerdir? Vakıf üniversitelerinde standartlar neler olmalı?

44 yıllık eğitim hayatına sahibim. Devlet ve vakıf üniversitesi diye bir ayrım yapamayız. Türkiye’de yaklaşık 215 üniversite var. Bunların 80’e yakını vakıf üniversitesi. Türkiye’de üniversitelerin standartlarmı devlet belirliyor. Öğrencilerin üniversiteye nasıl gireceğini, hangi sınavla kabul edileceğini devlet tayin ediyor. İftiharla şunu söylüyorum, vakıf üniversitelerinin tamamı, devlet üniversitelerinin yüzde 30’unu bir kenara bırakacak olursak, diğerlerinin tamamının önünde diyebiliriz. Üniversite olmak için dünyanın Üniversite aynı zamanda bir şehrin içine sıkışmış, öğrencinin hava alamayacağı, basketbol oynayamayacağı, sosyal etkinlikler yapamayacağı, kulüp etkinliğine ve konsere katılamayacağı bir alanda üniversite olmaz. Günümüzde apartmandan bozma üniversiteler var.

LİSANSÜSTÜ EĞİTİM KARİYERİN ANAHTARI-Sabah-08.09.2019-s.4

İAU mütevelli heyet başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın “lisansüstü eğitimde doğru tercih biziz”dedi.Günümüz dünyasında lisansüstü eğitimin önemi her geçen gün artmaya başladı. Zira iyi bir kariyer için artık lisans eğitiminden fazlası gerekiyor. Yüksek lisans ve doktoradan oluşan lisansüstü eğitim, akademik kariyer düşünen öğrencilerimiz için zorunlu olmasının yanında, lisans eğitiminin bir üst seviyeyle taçlanması anlamına geliyor. Lisans eğitimi ile oluşturulan meslek edinimi, yüksek lisans ve doktora ile uzmanlaşmayı da beraberinde getiriyor. Özellikle lisans eğitiminden farklı bir alanda yapılan lisansüstü eğitim, kişiye kariyer yolculuğunda kullanabileceği yeni bir anahtar kazandırmakta, çağın gerektirdiği multidisipliner yaklaşımı desteklemektedir. İstanbul Aydın Üniversitesi olarak öğrencilerimize, ihtiyaç duyulabilecek her alanda, küresel standartlarda lisansüstü eğitim vermekteyiz. Dolayısıyla lisansüstü eğitim için en doğru tercih her zaman İAÜ olacaktır.
Türkiye genelinde lisansüstü eğitim gören toplam öğrenci sayısı 2013-2014 Akademik Yılı’nda 333 bin iken, 2018-2019 Akademik Yılı’nda 500 bine yaklaştı.

DENTAYDIN KALİTESİNE JCI DEN ALTIN MÜHÜR-Milliyet-15.09.2019-s.3

İÂÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tosun Tosun “DentAydın Markası Güvenin Simgesi” dedi.Dünyanın pek çok ülkesinde, sağlık sistemlerinin ayrılmaz bir parçasını oluşturan akreditasyon son derece önem arz etmektedir. DentAydın da bu bilinç içerisinde kalitesini her geçen yıl daha da yukarı çıkartmış bir sağlık kurumu. Bunda üniversitemizin ilklerin öncüsü olma yaklaşımının ve Mütevelli Heyet Başkanımız Doç. Dr. Mustafa Aydın’ın akreditasyon çalışmalarına verdiği önemin de katkısı büyük. Öte yandan ülkemiz sağlık turizmi açısından önemli bir durak. Sağlık turizminde hastaların öncelikli tercihi ise uluslararası bir kalite belgesine sahip sağlık kuruluşu olmanızdan geçiyor. Bu bilinç içinde 2011 yılından beri küresel ölçekte sağlık hizmetlerimizde gelişmiş metodolojileri uyguladık. Yoğun bir çalışma sürecinden sonra, Joint Commission International (JCI) tarafından ‘Versiyon 4’ standartları üzerinden denetimden geçen Türkiye’deki ‘ilk ve tek diş hastanesi’ olma unvanını da kazanmış olduk. Ağız ve diş sağlığında DentAydın markası bundan böyle küresel ölçekte güvenin simgesi olarak anılacak.

İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi-DentAydın’ın kalitesi JL dünyanın ‘en büyük’ ve ‘en prestijli’ sağlık akreditörü olan Joint Commission International (JCI) tarafından bir kez daha tescilledi. 800 madde

ve ‘Versiyon 4’ standartları üzerinden denetlenen DentAydın, bu zorlu süreci başarı ile tamamlayarak JCI Uluslararası Kalite Belgesine sahip SGK anlaşması olan Türkiye’deki ‘ilk ve tek diş hastanesi olma unvanı elde etti.

İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkam Doç. Dr. Mustafa Aydın, JCI tarafından akredite edilmenin Türkiye’nin sağlık alanında yakaladığı kaliteyi göstermesi açısından son derece önemli olduğunu söyledi.

Sağlıkta uluslararası kalite standartlarını temsil eden Joint Commission International (JCI); dünyada 80’den fazla ülkede sağlık kuruluşlarını denetleyerek akredite eden çok önemli bir kuruluş.

HEDEF 10 BİN GİRİŞİMCİ-Yeni Şafak-18.09.2019-s.5

Franchisinge ilgi her geçen gün artıyor. En fazla yatırımın yiyecek ve içecek sektöründe olduğu görülen alana daha çok kadın girişimcinin ilgi göstermesi büyük dikkat çekiyor.
Ulusal Franchising Derneği (UFRAD) Genel Başkanı Mustafa Aydın, buğun 43 milyar doları bulan işletme hacmi ile sektörün, gelecek yıllarda da ülke ekonomisinin önemli çarklarından biri olmaya devam edeceğine işaret ediyor. 2019’da alanda istihdam sayısının 250 bin kişiyi aştığını ifade eden Aydın, 2020’de pazar büyüklüğünün 50 milyar dolara ulaşacağını belirtiyor.
KALKINMA ARACI
“2019 yılının başından beri 6 binin üzerinde yatırımcı franchise sistemi ve markaların gücünü arkasında alarak kendi işinin sahibi oldu. Bu rakamın yıl sonunda 10 bine ulaşmasını bekliyoruz” diyen Aydın, Türkiye’deki zincir işletmelerin 3 bin 500, bağlı şube sayısının ise 65 bini bulduğu bilgisini paylaşıyor. Yurt dışına açılan Türk marka sayısının 215 olduğunu aktaran Aydın, “Bu rakamlar da gösteriyor ki markalarımız artık sadece hizmet ihracatında önemli bir oyuncu değil, ülke ekonomisinin kalkınması ve yurt dışında tanınması içinde önemli bir araç” diyor. ‘Franchising sistemi’nin, yatırımcıya, marka sahibinin yıllarca kurumsallaşmak için çalıştığı bilgi birikimini kullanarak, bulunduğu bölgede fırsat eşitliği oluşturduğunu ve girişimcinin ciddi bir yatırımla, bir iş sahibi olmasını sağladığını anlatan Aydın, sistemin bu kadar hızlı büyümesinin nedenleri arasında, gerekli sermaye tutarı, girişimcinin motivasyonu, kabul görmüş bir marka ve kontrol
«Franchising sektörünün hacmi 43 milyar doları buluyor. 2019’da alanda istihdam sayısının 250 bin kişiyi aştığını ifade eden UFRAD Genel Başkanı Mustafa Aydın, 2020de pazar büyüklüğünün 50 milyar dolara ulaşacağını belirtiyor. Aydın, sektöre kadın girişimcinin daha’fazla ilgi’gösterdiğini belirterek, “2019 yılının basından beri 6 binin işinin sahibi oldu. Bu rakamın yıl sonunda 10 bine ulaşmasını bekliyoruz” diyor.

TÜRKİYE 2023 HEDEFLERİNE ULAŞACAK-Sabah-28.09.2019-s.4

İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı .Doç. Dr. Mustafa Aydın “Duymamız Gerekenleri Duymaya Alışmamız Gerekiyor”dedi. Bir ülkenin öncü lokomotif kurumlan üniversitelerdir. O yüzden üniversitelerin kendilerini sorgulamalarını, dünyayla rekabet edebilmek için ne tür adımlar atacaklarını öngörmelerini ve kendilerini ona göre revize etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bunun için de duymak istediklerimizi değil, duymamız gerekenleri duymaya alışmalı ve odaklanmalıyız.

‘Türkiye 2023 Hedeflerine Ulaşacak’

Hazine ve Maliye Bakan Yrd. Dr. Nureddin Nebati “Türkiye Üzerine Yapılan Operasyonlar Boşa Çıktı” dedi. Özellikle 2013’ten itibaren Türkiye üzerine çok ciddi operasyonlar yapıldı. Neyse ki Yeni Ekonomi Programı içerisinde dengelenerek bugünkü noktaya kadar geldi. Şimdi o koşullar çerçevesinde ihracatın ve üretim kapasitesinin arttırılması, bunun da ötesinde yapısal reformların gerçekleştirilmesi ile 2023 hedeflerine büyük oranda ulaşmış olacağız.

İAÜBatı Platformu toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati “Türkiye 2023 hedeflerine büyük oranda ulaşacak” dedi.İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesindeki düşünce kuruluşlarından Batı Platformu. 2019-2020 Akademik Yılı’ndaki ilk toplantısını Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati ile gerçekleştirdi. Florya Halit 3 Aydın Yerleşkesi’ nde gerçekleştirilen “2023 Hedeflerine Doğru Türkiye Ekonomisi ve Siyaseti” adlı toplantıda ekonomik durum, siyasi görünüm ve bu başlıklarda 2023 hedeflerinin durumu ele alındı. Dr. Nureddin Nebati’ nin yanı sıra programa ayrıca Çekya Büyükelçisi Egemen Bağış, IAÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, iş, siyaset, akademi ve bürokrasi camiasından seçkin konuklar katıldı.

YAPI VE ZEMİN DENETİMİNDE ÜNİVERSİTE GÜVENCESİ-Hürriyet-06.10.2019-s.3

BİNA TESTLERİNE AKADEMİK ALTERNATİF

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Laboratuvarları, yapılması gereken bina sağlamlık, riskli yapı ve zemin etüdü gibi tüm testleri, akademik düzeyde yaparak önemli bir alternatif sunuyor. Laboratuvar bünyesinde Hidrolik, Malzeme, Yapı, Zemin ve Kaya Mekaniği ile Topoğrafya Laboratuvarları bulunuyor.

Doç. Dr. Mustafa Aydın İAÜ Mütevelli Heyet Başkanı “Tedbir, Depremin Zararlarını En Aza İndirir.” dedi.Deprem maalesef Türkiye’nin gerçeğidir. Dolayısıyla vatandaş olarak bu gerçekle yaşamak durumundayız. Bu gerçekle yaşamak, depremi unutmak veya önemsememek değil, depremin vereceği zararlara karşı tedbirli olmak demektir. Bunlardan en önemlisi ise içinde ailemizle birlikte yaşamımızı sürdürdüğümüz, çalıştığımız binalardır. 26 Eylüldeki depremden sonra bu binaların depreme karşı dayanıklılığının ne kadar hayati bir konu olduğu, artık tüm halkımızın malumudur. İstanbul Aydın Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Laboratuvarları, her tip binanın depreme dayanıklılığını ölçebilecek tüm donanıma sahip bir üniversite araştırma birimi olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Unutulmamalıdır ki depremin verebileceği zararların önüne geçmenin en önemli noktası bina sağlamlığıdır.

FAHRİ SİGARA DENETÇİLİĞİNE STKLARDAN TAM DESTEK- Günboyu –10.2019-s.11

‘DÜŞÜŞ GÖZLENECEKTİR’
Türkiye Sigarayla Savaş Derneği Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, uygulama sayesinde sigara kullanımına ilişkin yasakların delinmesini engelleyerek, sigara bağımlıları üzerinde caydırıcı bir etki oluşturacağını söyledi. Fahri sigara denetçilerinin ceza kesme ve kolluk kuvvetleriyle koordineli çalışarak yasal işlem yapma yetkilerine sahip olmaları gerektiğini dile getiren Aydın,
“Yoksa bugün de duyarlı vatandaşlarımız sigara yasağının delindiği yerlerde gerekli mercilere şikayetlerde bulunuyorlar. Bu yetkilere sahip olmayan bir fahri denetçilik, bu tip ihbarları resmi olarak yapan bireylerden öteye geçemez.” değerlendirmesinde bulundu.
Uygulamanın, sigara kullanan vatandaşları temkinli davranmaya yönelteceğini dile getiren Aydın, “Yasak yerde sigara içmeye kalkan vatandaşlar en azından ‘Ya etrafımda bir fahri denetçi varsa?’düşüncesine kapılarak orada sigara içmeyecektir. Bu da sigara kullanmayan vatandaşlarımız için adeta hayat kurtarıcı bir etki demektir.” diye konuştu.
Aydın, denetçilik kuruntunun tıpkı fahri trafik müfettişliği gibi son derece faydalı ve başarıyla yürütülecek bir uygulama olacağına inandığını belirterek, şöyle devam etti: “Bugün 4207 sayılı yasada kapalı alanlarda tütün ve tütün mamullerinin tüketilmesi yasak olmasına karşın birçok kapalı mekanda çeşitli şekillerde bu yasak deliniyor. Uygulamanın öncelikle bu hususta başarı sağlayacağını düşünüyorum. Kapalı alanda sigara içen vatandaş, ‘Acaba etrafımda bir fahri müfettiş var mı?’düşüncesiyle hareket edecek ve en azından yasağı delmekten cayacaktır. Zaman içinde denetçilere verilecek yetkilerle sigara kullanımında ciddi bir düşüş gözleneceğini tahmin ediyoruz.”